İzmir şaha kalkmış kimse tutamaz
New York’a gidenler bilir. Manhattan’da ilk birkaç gün, başlar havada, ağızlar açık, gökdelenlerin yüksekliğine şaşkın şaşkın bakarak geçer. Şimdi İstanbul Maslak’a ilk kez gidenler de aynı şaşkınlığı yaşıyor.
Avrupa’nın beşinci en yüksek ikiz kulelerinin inşaatına başlayan Folk Art Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak’la konuşurken, İzmir’in bir kaç yıl sonrası gözlerimin önüne geldi. Sancak’a göre önümüzdeki 5 yılda İzmir’in yeni kent merkezinde, New York Manhattan veya İstanbul Maslak’takine benzer bir siluet oluşacak. Başımız havada 200 metre yüksekliğindeki Folk Art Towers, İş Kuleleri, Sur Kuleleri gibi gökdelenler arasında dolaşacağız.
Kim demiş İzmir’de para yok diye. Mesut Sancak diyor ki “Satışa çıktıktan sonra 1.5 ayda birinci kulenin yüzde 70’ini sattık. Şimdi yüzde 85’i bitti. Bir yıl sonra satmayı planladığımız ikinci kulenin satışını 12 ay önceye çektik. Dört milyon nüfuslu ve müthiş bir gelecek potansiyeli olan İzmir için bizim yaptığımız 700 birimin satışı ne ki! Bizimki gibi bir çok projeyi daha İzmir rahat, rahat kaldırır.”
Kulelerden yer alanların kimler olduğunu sorduğumda ise yüzde 70’inin İzmirli olduğunu söyledi. Alıcılar arasında yeni muayenehane standartlarına uyduğu için doktorlar, adliyeye yakın olduğu için avukatlar, mali müşavirler, bazen tek bir katı alarak holding merkezi yapan büyük şirketler, hatta beş katı birden almak için yönetim kurulundan karar çıkarıp, sözleşme yapmaya hazırlanan kuruluşlar varmış.
Temel atılmadan önce metre karesi 2 bin 500 dolar olan kulelerde fiyatlar şimdi 3 bin doları bulmuş. Eylül 2013’te proje bittiğinde metre kare fiyatların 4 bin ile 5 bin dolar arasına oturacağını düşünüyor Mesut Sancak. En fazla 100 ile 300 metre kare arasındaki birimlere talep olduğunu söyleyen Sancak’a göre kulelere talep patlaması A ve A+ gayrimenkullere olan açlığı gösteriyor.
“İzmir şahlanan bir at gibi” diyen Sancak’a göre kent asıl potansiyelini, İzmir-İstanbul otoyolu ve Ankara-İzmir hızlı tren projelerinin 5 yıla kadar hayata geçmesinden sonra gösterecek. Bu geleceği gördükleri için önümüzdeki yıl İzmir’e tam 500 milyon dolarlık yeni bir alış veriş şehri kurmak için Karşıyaka ve Bostanlı civarında bazı araziler için görüşmelerini sürdürdüklerini söyleyen Sancak “Bu alış veriş şehrinin içerisinde Tatilya gibi eğlence, akvaryum gibi çekim merkezleri de olacak. Autopark gibi sıfır kilometre otomobilden yedek parçaya kadar araç satış merkezleri ve Modeko gibi bir mobilyacılar çarşısı da yine bu dev alış veriş merkezinin içerisinde olacak. Alışveriş şehrine giren 7‘den 70’e herkes iğneden, ipliğe her aradığını bulacak” diyerek alışılmadık bir projeden söz etti. İzmir’e 5 yılda toplam 500 milyon dolar yatırım yapma planıyla geldiklerini söyleyen şimdi ise sadece 2012 yılında yapacakları yatırım miktarının 500 milyon doları bulacağına dikkat çekiyor.
Folk Art Towers’ın 150 milyon dolarlık bir yatırım olduğunu söyleyen Proje Müdürü Ayetullah Mutlu’ya bu rakamdan İzmirli firmalar ve çalışanlara ne kadar pay düşeceğini sorduğumda “Çimentoyu Batı Çim, demiri İzdaş’tan alıyoruz. Üretimi İzmir’de olan malzeme ve işçiliği bölgeden alıyoruz. Bu da toplam yatırımın yaklaşık yarısına yüzde 45’ine denk geliyor“ dedi.
Kullanılacak malzemelerin miktarı ise dudak uçuklatacak cinsten. Kırk katlı bina için tam 80 bin metre küp beton, 12 bin ton demir, 10 bin ton çimento kullanılacak. Binanın dış cephesini kaplamak için 56.000 metre kare cam kullanılırken, kazıda çıkan hafriyat tam 10 bin kamyona ulaşacak.
İçinde 3 bin kişinin çalışacağı ve yaşayacağı bu kadar yüksek binanın temelinin kaç metrede olduğunu sorduğumda Proje Müdürü Mutlu eksi 60 metreye kadar indiklerini ve burada zeminin çok sağlam olduğunu söyledi. Mutlu deprem için, bilim adamlarından oluşan bir komisyonun Los Angeles fay hattı testi dahil, dünyadaki en ileri teknolojileri kullanarak deprem riskini sıfıra indiren analizler yaptıklarını, buradan çıkan verilere göre temel inşaatına başladıklarını söyledi. Binanın inşasında yeni bir teknik olan, hidrolik tırmanma sistemini kullanarak 5 günde bir kat yükseleceklerini anlatan Mutlu “200 metre yükseklikte rüzgar etkisiyle denizde bir teknede sallanır gibi yaşayanlar rahatsız olabilir. Bunu önlemek için Londra’da yaptırdığımız rüzgar tüneli test sonuçlarına statik hesaplara yapılarak proje hazırlandı” dedi.
Teknolojik binaların yüzlerce milyon dolarlık yatırımlar olduğunu 100, 200 bin dolarlık tasarruf endişesiyle gerekli test ve kaliteden kaçınılamayacağını söyleyen Mutlu “En bilimsel ve ileri teknolojilerin kullanıldığı bizim binamız yurt dışındaki benzerleriyle rekabet eder ve onlardan ileri olduğu bir çok nokta vardır” dedi.
Evet. Sancak’ın dediği gibi İzmir şaha kalkmış bir at gibi coşmuş, dört nala koşmaya hazırlanıyor. Beş altı ay sonra, son davalar da bitince, artık kimse tutamaz.
Nerelere kadar gideceğini ise İzmirliler olarak hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
Selim Türsen - Milliyet
Dön Gökdelenler, İş Merkezleri ve AVM'ler
Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 42 misafir